Tor (herêm): Cudahiya di navbera guhartoyan de

Content deleted Content added
Erdal Ronahi (gotûbêj | beşdarî)
Wêne (je ar: û commons)
Kurteya guhartinê tine
Rêz 1:
[[Image:TurAbdin1.jpg|thumb|Tor Abdîn]]
[[Wêne:Mor gabriel.jpg|thumb|[[Mor Gabrîel]]]]
Herêma '''Turabdîn''' di nav kurdan de jî wekî tora [[hevêrka]] tê binavkirin. Turabdîn herêmeke ji çîya pêkhatîye niştecîyên vê derê bi piranî [[suryanî]] ([[filah]]) in.
1850-1950 yılları arası Turabdin'de Heverka ve Mala Osmên
 
MUSTAFA ALDUR
 
Tarihi bilmek bütün dünya miletleri açısından onemlidir. Bilhassa bu durum Kürt ulusu açısından daha da önemlidir; çünkü yüzyıllardır Kürtler, yaşadığı topraklar üzerinde mutlak egemenlik kuramamış, sürekli yabancı güçlerin boyunduruğu altında yaşamak zorunda bırakılmışlardır. Onbeşinci yüzyıldan beri Kürtler özgürlükleri için sayısız mücadele yolu denemişlerdir. Fakat o günden bu güne kadar olup bitenler doğru dürüst yazılmadı veya yazıldıysa da egemen tarihçi mantığıyla yorumlanmıştır. Bu nedenle Kurt halkı tarihi bellekten önemli oranda yoksun bıraılmıştır.
 
Kürdistan'ın yüzyıllar boyu yabancı egemenlikler altında tutulmasından dolayı Kürt halkı büyük bir parçalanmışlığı yaşamıştır. Mirler, beyler ve ağalar kendi mıntıkalarında kapalı feodal otoritelerini sürdürüp, kimi zaman dayanışma, kimi zaman birbirlerine karşı çarpışmalara girmişlerdir, kimi ağalar yabancı egemenliğe başkaldırmış, kimisi de bu egemenliğin yanında yeralarak hasımlarını bu şekilde düşürmeye çalışmıştır. Bütün bu olup bitenlerın çok azı kaleme alınarak tarih bilimine maledilebilmiştir.
 
Aşağıda, Mala Osmên diye bilinen ve Tor mıntıkasında yaşayan Osman Zade ile ilgili bilgiler okuyacaksınız. Bu aile son iki asırda Tor mıntıkasında önemli rol oynamış ve bunu bugüne kadar da sürdürebilmiş, Kürdistan tarihine damgasını vurmuş büyük ailelerden birisidir.
 
Turabdin
 
Dicle nehri ve Suriye sınırı arasında kalan, inişli çıkışlı tepeleri ve vadileri ile yüksek kalker platosudur. Tor bölgesi, kuzeyden Tigris (Dicle), güneyden Nusaybin ovasına doğru uzanır, güneye doğru dağlar biraz alçalır. Bugüne kadar Tor coğrafyası tam olarak tesbit edilmemiştir ancak bu mıntıka ile ilgili birçok harita çizilmiştir. Kimine göre Tor Karacadağ'a kadar uzanır. Bütün bunlar Hıristiyan kaynaklarında da belirtilmiştir. Araplar ise Tor mıntıkası hakkında fazla bir şey yazmamışlardır; çünkü küçük Tor mıntıkası dediğimiz Midyat, İdil, Nusaybin ve Gercüş ilçesinin guney bölgesinde Zerdüşt veya Yezidi ve Müslüman Kürtler ile Süryaniler birlikte yaşarlar.
 
Bagok Dağı
 
Bagok Dağı, Tor bölgesinin en yüksek dağıdır, Nusaybin ilçesinin üst tarafında yer alır, Bagok Dağı her dönemde bu bölgede devlete başkaldıranların güvenlikli kalesi olmuştur, onun için tarihi belgelerde Bagok Dağı'nın ismi sık sık geçer. Örneğin Tevrat'ta Bagok Dağı'nın ismi Izale Dağı olarak geçer.
 
Bagok Dağ'ında bulunan Bazar köyünün üst tarafında Hêtim kalesi vardır. Timurlenk, Kürdistan'a girerken büyük bir güçle bu kaleye saldırmıştır. Ayrıca Cedid kalesi vardır ki, bugün harabe bir durumdadır, fakat yörenin en büyük kalelerinden biridir. Cedid kalesi uzun bir süre Mıhalmi Kürtlerinin elinde kalmıştır. 1449 yılında ise bu sarp kale Osmanlı ordusunun eline geçmiştir. Mardin kalesi de yüksek bir dağın tepesine kurulmuştur. Mardin kalesi 14 ve 15. yüzyıllarda Araplar tarafından ele geçirilerek, Kal-At-El Mar'a, yani Kadınlar Kalesi olarak adlandırılmıştır.
 
Mala Osmên
 
Heverka, 24 aşretli büyük bir konfedarasyondur. Irak devleti eski bakanlarından Kürt tarihçi Mihemed Emin Zeki, "Kürdistan Tarihi" adlı büyük eserinde belirttiğine göre, Heverka aşireti 180 bin kişilik bir nüfusa sahip olup Tor bölgesinde kendi sistemlerini kurmuşlardır. Bu aşiretlerden bazıları kalıcı olarak, konfederasyona katılmış, hıristiyanlarla birlikte müslüman ve Yezidi Kürtlerdir.
 
Heverka Botan Emirliğine bağlı idi, Mir'ler doneminde aşiret içi kavgaların olmadığı söylenir. Heverka Botan Miri döneminde (1840) çok güçlü bir reise sahip idi ve bu reis Hasan Haco idi. Fakat Mir Bedirxan Osmanlı devletine 1847'de yenilince, Botan Emirliği pek çok aşîret gibi liderlik kavgaları ile parçalandı. Hasan I, güçlü bir lider olarak Tor mıntıkasında Osmanlı devletine boyun eğmedi. Tor bolgesinin halkı ve özgürlüğü için elinden geleni yaptı, aşiretin birlik ve beraberliğini korudu. Adeta Tor mıntıkasını Osmanlı devletinden bağımsız bir bölge pozisyonunda tuttu.
 
Haco II devri
 
Hasan I, ölünce yerine yeğeni Saroxan I geçti. Saroxan I de, amcası Hasan gibi devlete direndi, Bagok dağlarında 1875 yıllarında yerli Suryaniler tarafından pusuya düşürülerek öldürüldü ve kafası kesilerek Midyat Süryani Matranı'na götürüldü. Matran da Sarohan'ın kafasını Diyarbekir Valisine gönderdi. Bunun üzerine Hasan'ın oğlu, Haco II, Heverka reisi olarak Osmanlı devletinden yana olan birçok kişiyi öldürttü ve devlete karşı yer yer çatışmalara girdi. Boylece Haco II, egemenlik alanını genişleterek, Heverkalıların büyük bir bölümünü tekrar kendi kontrölüne alarak komşu Dekşuri aşireti ve Osmanlı devletine karşı mücadele etti. Haco II, devlet tarafından ele geçirilerek haps edildi.
 
Dekşuri aşireti reisi Yusuf Hasan Şemdin (Gercuş) devlet desteğini alarak bugünkü Nusaybin ilçesinin çevresinde bulunan köyleri kendi kontrolüne alarak, Heverkalılara zulüm etmeye başladı. Yusuf, Bagok dağlarındaki Haco yandaşı Yezidilerin üzerine asker yolladı. İki günlük çarpışmadan sonra Yezidi lider Kose Kartal bacağından yaralanarak askerlere esir düştü. Askerler Köse'yi Yusuf'a teslim edip kadın ve çocukları Mardin'e götürdüler. Mardin muttasarrıfı kadın ve çocukları serbest bıraktı, fakat Yusuf Tilminar köyünde Kose'yi yaralı bir halde su kuyusuna attırdı ve kuyuyu ağzına kadar taşlarla doldurdu.
 
Haco II ve Yusuf arasındaki mücadele
 
İki yıl sonra Haco II bir yolunu bulup cezaevinden kaçtı. Mizizax köyüne gelerek Heverkalılardan oluşan silahlı bir kuvvet ile Midyat'tan, Nusaybin ovasına indi. Dekşuri aşiret reisi Yusuf'a haber göndererek, Heverkalıların mıntıkasından çekilmesi ve zulma son vermelerini istedi.
 
Yusuf ise, elinde tuttuğu bölgeden (Halaf ağa sancağı) çekilmeyeceğini bildirdi. Bunun üzerine Haco II davul zurna eşliğinde Tilminar, Aznavur ve diğer köylere saldırı düzenledi. Dekşuriler devletten yardım istediler fakat Nusaybin hükümeti Yusuf'un yardımına gelmedi. Birkaç günlük çarpışmadan sonra Yusuf omuzundan yaralanarak Heverkalıların eline esir düştü. İki taraftan da birçok kişi vuruldu. Ancak Haco II, Yusuf'u öldürmeyerek, bağışladı.
 
Dekşuri reisi çoluk çocuğunu alarak Suriye'de bulunan, (Arap Taya aşiretine ait) Siha köyüne gitti. Haco ve Heverkalılar da geri çekildiler. Ancak kısa bir müddet sonra Yusuf bir miktar gümüş ve altın alarak Mardin'e gidip Haco'yu şikayette bulundu. (Mardin 1890 yılında henüz vilayet değildi, Diyarbekir vilayetine bağlı idi.)
 
Mutasarrıf elinden bir şey gelmediğini ancak raporu Diyarbekir'e sunacağını söyleyerek Yusuf'u Diyarbekir'e gönderdi. Yusuf ve yandaşları Diyarbekir'de Haco II ve Heverka aşireti hakkında şikayette bulundular.
 
Çelebi Haco, ailesinin geleneğini bozuyor
 
Haco II, öldürülmesinden sonra Heverka konfedarasyonunun liderliğini akrabası Çelebi eline geçirdi. Ancak Haco'nun yeğeni Ali Battê genç olmasına rağmen Bagok dağlarında garilla eylemlerine başladı. Midyat, Nusaybin ve Omerya bölgelerinde sık sık devlet güçleri ile çatışmalara girmekten çekinmedi. Çelebi Heverka üzerinde otoritesini artırmıştı. Ali Batte'nin devlet güçlerine karşı koyması taraftar kazanıyordu, nihayet iki lider karşı karşıya gelerek Heverka aşiretleri iki lider arasında ikiye bölündü. Heverkalıların bir kısmı Çelebi'yi terk etmedi.
 
Çelebi ise Dekşuri aşiretine yanaşarak devlete taraf olmaya çalıştı, Ali Battê ve yanlıları ise devlet karşıtı olarak faaliyetlerini sürdürdüler.
 
Ali Battê'nin yıldızı parlıyor
 
Ali Battê çok cesur, karizmatik bir liderdi. İngiliz gizli servis binbaşısı Noel yazılarında "Ali Batte'nin karakteri Robin Des Bois'e bir hayli benzer" diye belirtmiştir. Aşiretin efsanevi kahramanı idi. Ve Ali Battê 1901 yılında amcası Haco II'nin öcünü almak için Cimo'yu kendi elleri ile öldürdü.
 
Bundan sonra Ali Battê'nin yıldızı o bölgede bir hayli parladı. Heverka konfederasyonunun aşiret ileri gelenleri ile sık sık buluştu. O dönemde (1913) Hamidiye alayları az çok bertaraf olmuş ve Osmanlı devleti gerilemeyi yaşıyordu. Yıl 1913.
 
Öte yandan Rusya Hariciye Nezareti Osmanlılardan Ermeni ıslahatı için şiddetli isteklerde bulunmuştu. Fransa ve Ingiltere de Rusya'nın teklifini kabul etmişlerdi. Ermeniler bu tekliften yaralanarak çeşitli eylemlerde bulundular. Osmanlı devleti bu durum üzerine devlet karşıtı aşiret ağalarını tutuklamaya başladı. Çünkü Kürt aşiret reisleri de Ermeniler gibi Kürt devletini kurmak istiyorlardı.
 
1913 yılı sonlarında Kuzeyden gelecek Ermeni tehdine karşı tutuklanan aşiret reisleri arasında Mala Osmên (Osman ailesi) ileri gelenleri de vardı.
 
Bu aileden Ali Battê, Halil Battê, Haco III, Serhan, Çelebi, Hiseynê Ferho, Avdê Ferho gibi tanınmış isimler de tutuklanarak Diyarbekır'e, oradan da Harput cezaevine götürüldüler. Devlet yüzlerce Kürt aşiret reisini tutuklamıştı. Bunların arasında İdil ilçesinin Basibrin nahiyesinden Heverkali Süryani lider Şamun Hannê Haydo da bulunuyordu. Midyat (Ali Battê) isyanında Şamun önemli rol oynamıştır.
 
İpek Yolu Tor'un güneyinden geçer
 
Kolonol Shiel'in anlattığına göre, Tor bolgesi hakkında birçok harita mevcut olup, bunlardan bir tenesi ve orijinali diyebileceğimiz (Torabidin Carte Banufort) halen Fransa Kültür Bakanı arşivinde saklıdır. Bu haritada 1-Cezire, 2-Ausser, 3- Hezex, 4-Medih, 5-Besibrin, 6- Midyad, 7-Kende (Haldah), 8-Kall'es, 9-Auenne, 10-Aktepe 11-Kerkh ve 12-Diyarbakır olarak gösterilmiştir.
 
Tor Abidin 'Hizmetkarlar Dağı' olarak adlandırılır, Hıristiyanlar bu ismi 'Tanri Hizmetkarları Dağı' olarak değiştirmişlerdir.
 
Araplar ise bu bölgeye Tor-El-Cabbel 'Yüksek Dağ' ismini vermişlerdir.
 
Midyat kenti Turabidin'in merkezidir, denizden ortalama 1000 metre yükseklikte, meralar, tarlalar ve bağlarla kaplı dalgalı bir arazide kurulmuştur. Midyat bir zamanlar Türkiye'de Hıristiyan nüfusunun en yoğun olduğu yerleşim bölgelerinden birisi idi. Bir ticaret merkezi olan Midyat, altın ve gümüş işçiliğiyle ünlüdür. Bugün Avrupa'da çok sayıda yerlisi yaşayan Mizizax köyü ise Midyat ilçe merkezine 7 km. uzaklıktadır.
 
Asi Haco'nun kafasını işbirlikçi Cimo kesiyor
 
Tor bölgesinde eskiden beri devlet ile arası iyi olmayan Heverka konfederasyonu, devletin gözüne batıyordu. Haco II babası gibi bu mıntıkada güçlenmişti. Devlet Haco'ya ferman çıkardı ve büyük bir askeri güç ile Midyat ve Mizizax'ın etrafı çevrildi, giriş çıkışlar kontrol altına alındı. Osmanlı güçleri ve Hamidiye alaylarında görevli İbrahim Ağa ait güçler (Dekşuri ağası) her taraftan yoğun ateşe başladılar, ancak Heverkalıların yoğun karşı ateşi ile karşılaştılar. Bunun üzerine devlet güçleri köyü top ateşine tuttular. Haco'nun köşkünü yerle bir ettiler (Bugün bile top lağımları ayakta kalan binalarda mevcuttur).
 
Haco durumu iyice fark edince Heverkalıları geri köylerine gönderdi, kendisi de Kasım isminde biri ile birlikte köyü terk ederek Meva dağlarına doğru (Dicle nehrinin Siirt yakası) çekildi. Ve Heverkaların çoğu köye giren Osmanlı güçleri ve işbirlikçileri tarafından öldürüldü.
 
Siirt ve Mardin'den gelen askerler Dekşuri ağalarından Cimo ve İbrahim'i de yanlarına alarak Haco'nun takibine devam ettiler. Haco bir aldatma sonucu Hasankeyf'in güneyinde Dicle nehrinin kenarında Osmanlıların eline esir düştü. Yıl 1896. (Bu tarih M. Van Bruinessen'e göredir. Cigerxwin'e göre ise 1892'dir)
 
Devlet kasıtlı olarak Haco'nun kafasını Dekşuri ağalarından Cimo'ye kestirdi.
 
Devlet yönetiminde bulunan uluslara hükmetmek için bir aşirete yardım vaad ederek diğer aşiretin üzerine saldırmasına neden oluyordu. Kürtlerin kabahati bilinçsizliklerinden geliyordu.
 
Haco öldürüldükten üç-dört ay sonra bir oğlu dünyaya geldi ve ismini Haco koydular (Haco III). Devlet ve Hamidiye alayları Heverkalilerin ileri gelenlerini tutuklayarak öldürttüler, kiminin evi yağmalandı, kimi de neçar Dekşurilerin egemenliği altına girdi. Böylece Dekşuriler Tor bolgesinde taraftar kazandılar. İlk olarak Heverka konfederasyonunun birliği bozuluyordu.
 
Dizi-Araştırma
1850-1950 yılları arası Turabdin'de Heverka ve Mala Osmên
Bugünkü haberlerin tümü
Haberler
Dış Haberler
Görüş
Köşe Yazıları
Kültür-Sanat
Toplum-Yaşam
 
 
--------------------------------------------------------------------------------
 
([[filah]]) in.
{{kurt}}
[[Kategorî:herêm]]